Türk havacılık ve savunma sanayisinde önemli bir adım atıldı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen ANKA-3 insansız hava aracı (İHA), uçuş testleri sırasında iniş takımlarını havada kapatarak bir ilke imza attı.
Bu gelişme, 20 Ağustos 2024 tarihinde, ANKA-3’ün gelişiminde yeni bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti.
ANKA-3, 28 Aralık 2023’te ilk uçuşunu gerçekleştirmiş ve o tarihten bu yana çeşitli test uçuşları ile performansını artırmaya devam ediyor. İniş takımlarının havada kapatılması, İHA’ların aerodinamik yapılarını optimize etmeleri ve radar görünürlüğünü azaltmaları açısından kritik bir öneme sahip. Bu başarı, ANKA-3’ün hem tasarım hem de işlevsellik açısından ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösteriyor.
TUSAŞ’ın sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, “28 Aralık 2023 tarihinde ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştiren ANKA III, iniş takımlarını havada kapatarak önemli bir aşamayı daha geride bıraktı. Bu gurur verici adım, ANKA III’ün üstün performansını bir kez daha kanıtladı ve ülkemizin savunma gücüne güç katacak yeni teknolojilere bir adım daha yaklaştırdı,” ifadelerine yer verildi. Bu gelişme, Türkiye’nin insansız hava araçları teknolojisindeki ilerleyişini ve bağımsızlığını pekiştiriyor.
ANKA-3, “uçan kanat” tasarımı ile dikkat çekiyor. Bu tasarım, İHA’nın düşük radar kesitine sahip olmasını sağlayarak, düşman radar sistemleri tarafından tespit edilmesini zorlaştırıyor. Ayrıca, yüksek hız ve taşıma kapasitesi ile birlikte, keşif, gözetleme, istihbarat, hava-yer taarruzu, hava-hava taarruzu gibi çok çeşitli görevleri yerine getirebilecek kapasitede.
Test uçuşunda, ANKA-3’ün 0.7 Mach hızına ulaşabildiği ve 45,000 feet’e kadar çıkabildiği bilgileri, onun operasyonel esnekliğini ve yüksek irtifa performansını gösteriyor. İniş takımlarının havada kapanabilmesi, bu tür görevlerde aerodinamik verimliliği artırarak, hem yakıt tasarrufu sağlıyor hem de İHA’nın menzilini ve görev süresini uzatıyor.
Bu başarı, Türkiye’nin savunma sanayisinde yerlilik ve millilik oranını artırma hedefleri doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. ANKA-3’ün gelişimi, Türkiye’nin sadece mevcut teknolojileri kullanmakla kalmadığını, aynı zamanda yeni ve yenilikçi çözümler üretme kapasitesine sahip olduğunu da ortaya koyuyor.
ANKA-3’ün gelecekteki testlerde ve operasyonel kullanımda ne tür başarılar göstereceği merakla bekleniyor. Her geçen gün daha da güçlenen bu İHA, Türkiye’nin güvenliği ve savunma kapasitesi için kritik bir rol oynamaya hazırlanıyor.
