Aselsan, hareket halinde yapılan atışlar yanında hareketli hedeflere dönük isabet oranını maksimuma yükselten, yeni ‘stabilize Makinalı Tüfek Sistemi’ geliştirerek, başarıyla denedi ve Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim etti.
Ergeneman, Sahil güvenlik botlarında bir yıldır sürdürülen deneme ve geliştirme safhasının başarıyla tamamlandığını, dalgalı ve rüzgarlı denizde hareket halinde yapılan atışlarda yüzde 84 isabet oranıyla büyük bir başarı sağlandığını söyledi.
Tamamen yerli tasarım olan sisteme daha büyük kalibrede top ve bomba atar türü mühimmatın entegre edilmesi yönünde de çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Ergeneman, ilk ihracatın da Gürcistan’a yapılacağını bildirdi.
Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Can Erenoğlu da konuşmasında, sistemi bizzat denediğini belirterek Aselsan’ı kutladı ve ‘bizler mavi vatanımızın güvenliğini sağlayan teşkilat olarak, iyi ki bu sisteme sahip olduk’ dedi.
Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ise Sahil Güvenlik Komutanlığı, Aselsan ve Yonca-Onuk tersanesini başarılı işbirliğinden dolayı tebrik etti.
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7725168.asp?gid=180&sz=85569
Böyle haberleri duydukca gururlanıyorum.Savunma sanayimizin en az yüzde 80 ini kendimizin karşılamamızın gerektigini düşünüyorum.Anlamadıgım bi şey büyük holdinklerimizin bu dala el atmadıkları?
Savunma sanayine yerli katkılar, girişimler büyüyerek devam etmeli. Geç kalınmış tasarımyerli piyade tüfeğimiz için de gerekli ar-ge faaliyetlerinin gerek MKE bazında gerekse yerli özel silah sanayi kuruluşlarımızda devam ettiğini biliyoruz. Bu konda ar-ge için ayrılan rakamlarda misli misli artmalı bunun yanında dünya devlerinde görev yapmış tecrübeli beyinlerin de kazanılması,çekilmesi için çaba sarf edilmeli. Şuanda ülke olarak Colt’un(Amerikan) XM-8’inden ve Heckler Koch’un(Alman) hk-416’sından daha iyi (tutukluk yapmamasıyla, isabet oranıyla,hafifliği ile dayanıklılığı ile ısınmaması ile, çamur kum su v.b. gibi etkenlerden etkilenmemesi ile )daha iyi milli piyade tüfeğimizi sabırsızlıkla bekliyoruz. Türkiye bunu tasarlayacak ve üretecek güçte. 1993’ten sonra Karadenizdeki silah üreticileri nasıl birleşip Anonim şirketler’e dönüşüp (Tisaş,Arsan,Girsan, Küssan, Tişsaş, Yurt savunma vede daha öncede var olan Sarsılmaz şuan ürettikleri tabancaları tüm dünyaya satıyorlarsa, kalite belgeleri ile dünya standartlarında üretim yapıyorlarsa yerli sanayimizden Milli piyade tüfeği için de girişimleri bekliyoruz. Bu firmaların ürettikleri ürünlerin çoğu kendi tasarımları oplmakla beraber bu işe dünyaca kabul görmüş bazı markaların modellerini biraz değiştirmek suretiyle taklitle başladılar. Şuan geldikleri nokta göğüsleri kabartan düzeyde. Artık ne TSK ne Emniyet Gn.Md.lüğü yurt dışından alım yapmıyor. ABD dahi İtalya^dan f-92 baretta Heckler Koch’tan hk-416 alıyor ama biz almıyoruz. Yerli piyade tüfeğimiz şuan MKE’de Sarsılmazda ve Kale Kalıp’ta ayrı ayrı geliştirildiğini basından takip ettik. Kale kalıp’ın daha önce kendisinden talep edilmediği halde ürettiği ve tam not alan keskin nişancı tüfeği nasılsa (Şuan MKEK envanterinde var) Sarsılmaz’da Kalekalıp’ta MKE’de en alasını tasarlar ve üretir eminiz. HK-33’lerin son bantının üretildiğini okuduk. G-3’ler tam 40 yıl kullanıldı. Şuanki yeni tasarımın da bir bu kadar kullanılacağı varsayılırsa 2005 katoloğunda olan hk-416’dan da ileri olmalı 80’li yılların katolog ürünlerinin üretimi biran önce bitmeli. Roketsan’ın Kasırgasına Aselsan’ın KMS’ne yenileri hızla katılmalı. TÜBİTAK’ta milli radar sonar tasarımında aldığı rolü tüm savunma sanayimizde almalı. Haydi Yüce Ülkem ileri.