TUSAŞ genel müdürü Temel Kotil, milli imkanlar ile geliştirilmesine devam edilen Milli Muharip Uçağın (MMU) ilk uçuşunu beklenenden önce yapabileceğini paylaştı.
Her geçen gün yapılan yeni paylaşımlar ile dünyanın da ilgisini çekmeye başlayan Türkiye’nin en büyük ve kapsamlı havacılık projesi Milli Muharip Uçak (MMU), yeni açıklamar ile yeniden ilgi odağı oldu. TUSAŞ genel müdürü Temel Kotil, Türk havacılık sanayisinin en önemli ve en büyük projesi olan, milli imkanlar ile geliştirilmesine devam edilen beşinci nesil savaş uçağı Milli Muharip Uçağın (MMU) geliştirme süreçlerinde hızlanma yaşandığını açıkladı.
TUSAŞ bünyesinde altı bin mühendise yakın mühendisin çalıştığını belirten Temel Kotil, şirket bünyesinde bir çok zorlu ve kapsamlı havacılık projesinin paralel ilerlediğini, oluşan bilgi birikiminin de etkisiyle projelerin ilerlemesinde hızlanma olduğunu bildirdi. Temel Kotil ayrıca, yaşanan bu ivmenin Milli Muharip Uçak (MMU) projesine de olumlu yansımasıyla 2025 yılında beklenen ilk uçuşun 2023 yılında yapılabileceği ve tüm diğer süreçlerin öne çeklebileceği bilgisini paylaştı.
Milli Muharip Uçak (MMU)
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterinden 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alabilecek, yurt içi imkân ve kabiliyetler ile tasarlanan ve geliştirilen bir savaş uçağının üretilmesi ve bu uçağı tasarlayıp geliştirebilecek insan gücü ve altyapının oluşturulması amacıyla başlatılan Milli Muharip Uçak (MMU) Geliştirilmesi Projesi’nde TUSAŞ ana yüklenici konumundadır.
Projede yeni nesil bir uçakta olması gereken düşük görünürlük, dâhili silah yuvası, yüksek manevra kabiliyeti, artırılmış durumsal farkındalık ve sensör füzyonu gibi teknoloji alanlarındaki kazanılacak kabiliyetlerle Türkiye; dünyada ABD, Rusya, Çin vb. 5’inci nesil bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip sınırlı sayıdaki ülkeler arasında yerini alacaktır.
MMU’nun, Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığının envanterinde bulunan diğer savaş uçakları, İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Havadan İhbar ve Kontrol (HİK) gibi platformlar ve tedarik edilmesi planlanan diğer unsurlarla ortak çalışabilir şekilde görev yapması ve üretilecek uçakların 2070’lere kadar Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterinde yer alması öngörülmektedir.
